18 Mart 2009 Çarşamba

Yusufçuğun Kanatları

Yusufçuğu yusufçuk yapan en önemli özelliği kanatlarıdır. Kanatların kullanılmasına imkan tanıyan uçuş mekanizmasının kademeli evrim modeli ile açıklanması ise mümkün değildir. Her şeyden önce kanat kavramı evrim için bir çıkmazdır. Çünkü kanatlar sadece bütünüyle gelişmiş oldukları takdirde iş görür.
Bir an için herhangi bir dış etken nedeniyle, karadaki bir böceğin genlerinde bir değişim (mutasyon) yaşandığını ve gövdedeki bazı deri tabakalarında belirsiz bir değişim olduğunu varsalım. Bunun üzerine yeni mutasyonlar eklenerek 'tesadüfen' bir kanat oluşmuş olabileceğini öngörmek tamamen akıl dışıdır. Çünkü gövdede meydana gelecek mutasyonlar, böceğe çalışır bir kanat kazandırmadığı gibi karadaki hareket kapasitesini de iyice azaltacaktır. Çünkü böcek henüz uçmasına yaramayan, ama kendine ağırlık yapan bu yapıları taşımak zorundadır. Bu ise, bu böceği diğer hem cinslerine göre daha dezavantajlı kılacaktır. Evrim teorisinin temeli olan doğal seleksiyon mantığına göre, bu sakat canlının ve onun neslinin elenip yok olması gerekir.
Kaldı ki mutasyonlar çok nadir görünen değişikliklerdir. Dahası canlılara her zaman zarar verir, çoğu zaman ölümcül sakatlıklara yol açar. Dolayısıyla başlangıçtaki böceklerin gövdesindeki oluşumların, küçük küçük mutasyonlarla yusufçuğun uçuş mekanizmasına dönüşmesi, her yönden imkansızdır. Tüm bunların ardından şu soruyu soralım: Tüm imkansızlıklara rağmen evrimcilerin senaryosu gerçekleşmiş olsa dahi, bu senaryoyu doğrulayacak olan "ilkel yusufçuk" fosilleri neden bir türlü bulunamamaktadır?

Elimizdeki en eski yusufçuk fosilleri ile bugün yaşayan örnekleri arasında hiçbir fark yoktur. Bu en eski fosillerden önce yaşamış hiçbir "yarım yusufçuk", "kanatları yeni yeni beliren yusufçuk" kalıntısı yoktur.
Bu canlılar da, diğer türler gibi, bir anda ortaya çıkmış ve bugüne kadar değişmeden gelmişlerdir. Yani, Allah tarafından yaratılmış ve hiçbir "evrim" geçirmemişlerdir.

Böceklerin iskeletleri kitin adlı bir dizi eklemli sert tabakadan meydana gelmektedir. Bu tabakalar dış iskelet yapısını oluşturacak kadar sağlam nitelikte yaratılmıştır. Aynı zamanda uçma kaslarının etkisiyle esneyebilme özelliğine de sahiptir. Kanatlar ise hem öne-arkaya hem de yukarı-aşağı hareket edebilir. Kanatların bu hareketi, kendilerini gövdeye bağlayan karmaşık bir eklem yapısı sayesinde gerçekleşir. Yusufçuğun sırtında biri önde diğeri arkada olmak üzere iki çift kanat vardır. Kanatlar karşıt zamanlı olarak çalışır. Yani öndeki iki kanat yükselirken, arkadaki iki kanat alçalır. Kanatların hareketi iki karşıt kas grubunun hareketi ile sağlanır. Kasların bir ucu gövdenin içinde kaldıraç şeklindeki uzantılara bağlıdır. Bir kas grubu kasılarak bir çift kanadın yükselmesini sağlarken, öteki kas grubu da aynı oranda esneyerek ikinci çiftin alçalmasını sağlar. Helikopterler de aynı yöntemle alçalıp yükselir. Bu nedenle yusufçukların diğer bir adı da helikopter böceğidir.